Sirküler No: 2022/333 - Güvensiz Ürünler
Sayı |
: |
32089230-TİM.DENİB.GSK.ARGE.2022/617-2254 |
Denizli, 30/11/2022 |
Konu |
: |
Güvensiz Ürünler |
S İ R K Ü L E R
(ARGE / 2022–333)
Sayın Üyemiz,
Ticaret Bakanlığı'ndan alınan bir yazıda, 1996'da yürürlüğe giren Gümrük Birliği gereğince Avrupa Birliği (AB)'nin ürünlere ilişkin teknik mevzuatını ve sistemini uyumlaştırıldığı, hem uygunluk değerlendirme ve akreditasyon faaliyetleri hem de ürün güvenliği denetimleri bu çerçevede yürütülmekte olduğu belirtilmektedir.
Bu kapsamda, ülkemizde ürün güvenliğine ilişkin temel kuralların 12 Mart 2021 tarihinde yürürlüğe giren 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu'nda düzenlenmekte olduğu bildirilmektedir. Kanunun amacının, ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemelere uygun olmasını sağlamak; piyasa gözetimi ve denetiminin (PGD) esasları ile yetkili kuruluşların görevlerini ve iktisadi işletmeciler ile uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yükümlülüklerini belirlemektir. Kanun çerçevesinde ürünlerin güvenli olması zorunlu olup, bu kapsamda imalatçılar ürünün ilgili olduğu alanda yer alan teknik düzenlemelere uygun olarak üretim yapmak zorunda olduğu ifade edilmektedir.
Yazıda devamla, iç piyasada yapılan ürün güvenliği denetimlerinin PGD olarak isimlendirilmekte ve dokuz farklı kamu kuruluşu tarafından sorumluluk alanlarındaki ürün grupları itibarıyla sürdürülmekte olduğu, bu faaliyetlerin ülke genelinde koordinasyonu ise Bakanlıkları tarafından sağlandığı belirtilmektedir. Kanuna aykırı olduğu tespit edilen ürünler için Kanun uyarınca idari para cezaları uygulanmakta ve gerekli hallerde iktisadi işletmecilerin Kanunda öngörülen önlemlerden uygun ve gerekli görülenleri alması sağlanmaktadır.
Diğer taraftan, 7223 Kanunun “Kapsam” başlıklı 2'nci maddesinin ikinci fıkrası; “Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler bu Kanun kapsamında piyasaya arz edilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Bu minvalde, AB pazarına ihraç edilen ürünlerden uygunsuz olduğu tespit edilenler için Kanun kapsamında gerekli önlemlerin alınması ve yaptırımların uygulanması gerektiği belirtilmektedir.
AB, sağlığa ve güvenliğe risk arz ettiği tespit edilen gıda dışı ürünlerin bildirimini AB Hızlı Uyarı Sistemi (RAPEX) üzerinden (https://ec.europa.eu/safety-gate-alerts/screen/webReport ) yapmaktadır. Sistem herkesin erişimine açık olup, sistemde yer alan ülkemiz menşeli ürünlerin takibi Bakanlığımızca gerçekleştirilmekte, görev alanları dahilinde incelemelerin yapılarak gerekli önlemlerin alınmasını teminen yetkili kuruluşlarla paylaşılmaktadır.
21 Kasım 2022 tarihi itibarı ile 2022 yılı başından itibaren RAPEX'te yayımlanan ülkemiz menşeli ürünler incelendiğinde;
- Toplam 71 adet bildirim yapıldığı, bunlardan 49 adedinin tüketici ürünlerine yönelik olduğu,
- Söz konusu 49 bildirim incelendiğinde; bunlardan 34 adedinin bebek ve çocuklara yönelik çeşitli giyim ürünleri olduğu,
- Bahse konu 34 adet bildirim tetkik edildiğinde ise; bunlardan 29 adedinin boğulma riski, geri kalanların da yaralanma riski nedeniyle güvensiz bulunduğunun anlaşıldığı bildirilmektedir.
Başta bebek ve çocuklara yönelik giyim ürünleri olmak üzere, ülkemizden ihraç edilen tekstil ürünlerinde, çoğunlukla üzerlerinde bulunan süs vb. küçük cisimler nedeniyle güvensizlik tespit edildiği görülmekte olup, daha da önemlisi bahse konu ürünlerde boğulma/yutma vb. nedenlerle ortaya çıkan güvensizlik tespitlerinin yıllardır süregeldiği de dikkate alındığında, bu durumun AB pazarındaki Türk malı imajına ve nihayetinde ihracatımıza menfi etkilerinin bulunduğu belirtilmektedir.
Bu çerçevede, AB ülkelerine ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler 7223 sayılı Kanun kapsamında piyasaya arz edilmiş sayılır ve bu ürünlerin ülkemizde uygulanan ürünün ilgili teknik düzenlemesine uygun ve dolayısıyla güvenli olması yasal bir zorunluluktur. Öte yandan, AB dışındaki ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünlerin de güvenli olması, tağşişe konu olmaması ve ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme ve belgelendirmenin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılması gerektiği, anılan Kanunun 2nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında hüküm altına alındığı ifade edilmektedir.
Bilgileriniz rica olunur.
Saygılarımla,
Uğur DAYIOĞLU
Genel Sekreter