2012'nin ilk ayını geride bıraktığımız şu günlerde, yıla başlarken Avrupa Birliği konusunda hemen hemen herkesin paylaştığı öngörüler gerçekleşiyor. Maalesef Yunanistan'da yaşananlar, AB'nin ekonomi ve finans dengelerini olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. Kredi derecelendirme kuruluşları Avrupa ülkelerinin ve bankalarının notlarını düşürmeye devam ediyorlar.

Görünen o ki, Avrupa, ABD'nin krizi aşmak için seçtiği parasal genişleme politikalarını benimseyecek. Zira Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası para basarak likidite sağlayacaklarını geçtiğimiz günlerde ilan ettiler. Oysaki uzmanlar bunun etkin ve kalıcı bir çözüm olmaktan uzak olduğunu söylüyorlar. Aslına bakarsanız, ABD Merkez Bankası FED Başkanı Bernanke'nin 16 Şubatta yaptığı açıklamada bu gerçek ortaya çıkıyor. Bernanke, bankaların karlılıklarını ekonomideki rahatsız edici düzeyde yavaş iyileşmeye rağmen artırdıklarını ifade etti. Bir anlamda parasal genişlemenin arzu edilen iyileşmeyi sağlamadığını söylemiş oldu. Öte yandan FED bu politikayı devam ettirecek. Zira Ocak sonundaki toplantı sonrası ABD'de faizlerin 2014 yılına kadar düşük düzeyde tutulabileceğini açıkladılar.

IMF ve Dünya Bankası gelişmeler doğrultusunda, dünya ekonomisine ilişkin 2012 büyüme beklentilerini revize ettiler. IMF % 4'ten %3,3'e indirirken, Dünya Bankası ise % 3'ten , % 2,5'e düşürdü.

Türkiye'ye dönecek olursak; 2011 yılı cari açığının 77 Milyar Dolarla rekor kırdığını görüyoruz. Öte yandan cari açıkta azalma trendi olduğunun da altını çizmeliyiz. Enflasyon Ocak ayında da 10,65'lik oranla yine çift haneli olarak gerçekleşti. İç talepte de daralma % 4'lük büyüme tahminine uygun şekilde devam ediyor.

Ocak ayı ülke ihracatımız ise % 9,80'lik artışla 10,5 Milyar Dolar olarak gerçekleşti. Denizli İhracatçılar Birliği tarafından kayda alınan ihracatta ise % 5'lik bir daralmayı görüyoruz. Tekstil ve Konfeksiyon sektörünün önemli paya sahip olduğu Birliğimiz ihracatındaki azalma aslında ülkemizdeki durumla paralel; veriler ülkemiz tekstil ve konfeksiyon ihracatının da benzer bir oranda azaldığını işaret ediyor.

Diğer bir önemli gelişme ise yeni Ticaret Kanununun 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek olması. Dolayısıyla ticaret dünyasını yeni bir uyum süreci beklemekte. Temel olarak ticareti daha şeffaf hale getirmeyi hedefleyen yeni kanuna adaptasyon elbette kolay olmayacak. Doğrusu, firmalarımız bu konuda şimdiden bilgi edinmeye başlamalılar. Bu konuda önemli bir görev de mali müşavirlere düşüyor ki, mükelleflerini aydınlatmaları gerekiyor.

Saygılarımla,

Süleyman KOCASERT

DENİB Başkanı

s.kocasert@denib.gov.tr